status, -us(L)
Durum ya da koşul, hal, mevki, yetki, nitelik; denge; durum, hal, vaziyet
Durum ya da koşul, hal, mevki, yetki, nitelik; denge; durum, hal, vaziyet
Tükürüğe ait, tükürükle ilgili, tükürük salgılayan.
Testere.
Hemen hemen mavi, mavimsi.
Erkekte cinsel isteğin ileri derecede artmasıyla belirgin durum
Destekleyen.
ilkel segment.
bk. Kasılma, istemsiz kas kasılması, spazmodik anlamları veren önek.
bk. sulcus palatinus major
Karaciğer altıyla ilgili.