impar, -aris (L)
Eşit olmayan, aynı olmayan, farklı; çift olmayan, tek, düzensiz, serbest olmayan.
Eşit olmayan, aynı olmayan, farklı; çift olmayan, tek, düzensiz, serbest olmayan.
Suya basılmış, suda ıslatılmış.
Tek bir yaprakçık ya da sülükle biten.
Suya basma, suya batırma, ıslatma.
Emretmek, hükmetmek, komuta etmek.
Yanılsama, hayal.
Işığın içinde bulunan, göz kamaştıran, göze çarpan; meşhur.
Aldatılmış, aldanmış.
Çamur.
Değil, hayır, olumsuzluk, eksiklik, yetersizlik, bozukluk anlamları veren önek.