fissus, -a, -um
Yarılmış, çatlamış; çatlakları yaklaşık olarak ortaya kadar uzanan (yaprak).
Yarılmış, çatlamış; çatlakları yaklaşık olarak ortaya kadar uzanan (yaprak).
Ateş kırmızısı.
Akarca, yara kanalı, anormal geçit; normalde olmayan ve vücut içindeki cerahat ya da salgıyı akıtan kanal; bir organla diğeri ya da bir organla vücut yüzeyi arasında doğal olmayan bağlantı
Küçük alev.
Boyunda yutak, gırtlak ya da trakeaya uzanan doğmalık akarca
bk. anal fistula.
Boru, tüp biçiminde
Sabit ve hareketsiz hale getirmek.
Tespit edici, sabitleştirici.
Takılmış, sabit, tespit edilmiş, hareketsiz hale getirilmiş, bağlanmış.