fletus, -us (L)
Ağlama, gözyaşı dökme, ağıt yakma.
Ağlama, gözyaşı dökme, ağıt yakma.
Bükülmek, kıvrılmak, kendi üzerinde katlanmak, bükülü duruma gelmek.
Dönebilen, bükülebilen, esnek.
Yarılmış, çatlamış; çatlakları yaklaşık olarak ortaya kadar uzanan (yaprak).
Ateş kırmızısı.
Akarca, yara kanalı, anormal geçit; normalde olmayan ve vücut içindeki cerahat ya da salgıyı akıtan kanal; bir organla diğeri ya da bir organla vücut yüzeyi arasında doğal olmayan bağlantı
Küçük alev.
Boyunda yutak, gırtlak ya da trakeaya uzanan doğmalık akarca
bk. anal fistula.
Boru, tüp biçiminde