faba, -ae(L)
Fasulye, bakla, bezelye vb tanesi, baklagiller tanesi
Fasulye, bakla, bezelye vb tanesi, baklagiller tanesi
Kaynaşma.
İğ, iğ biçiminde küçük oluşum.
Gelecek, olacak; olmak, yaşamak.
Çatalcık, küçük çatal; embryoda epiglottis öncüsü yapı.
bk. furcula.
Çıldırmak, delirmek, abuk subuk konuşmak; çalmak, aşırmak.
Kepek; epidermisten pullanma ile dökülen; saçlı deride mantar enfeksiyonu; buğday kepeği.
Aşırı kızma, aşırı kızgınlık içinde olma; delilik nöbeti, çılgınlık nöbeti.
Hiddet.