dens, -ntis, çoğ. dentes(L)
Diş ya da diş biçimindeki oluşum; ikinci boyun omurunun dişe benzeyen çıkıntısı
Diş ya da diş biçimindeki oluşum; ikinci boyun omurunun dişe benzeyen çıkıntısı
Sınırlamak.
Bunama, bunaldık; zekânın algısal ve entellektüel işlevlerinin ileri derecede etkilendiği ustinsel hastalık.
bk. submersus.
Yarım, yarı anlamı veren önek.
Açıklayıcı gösterme, izah.
Halk, avam, ayaktakımı; Demoslu.
Herhangi bir organın mukozasının çıkarılması, mukozanın çıkarılması.
Aşağı seyir; sıvazlamak, okşamak; yumuşatıcı, mukozaların tahrişini önleyen, tahrişi gideren, yatıştıran, bu amaçla kullanılan ilaç, sonrasında, nihayet.
Denşirime uğramış, denşirik, tağşiş edilmiş, doğal niteliği bozulmuş.