canon, -onis (Y)
Kanun, kural; tabanında akarsu bulunan derin vadi; kanyon.
candere (L)
Parlamak, parlatmak.
canth- (Y)
Göz köşeleri, kantuslarla ilgili anlam veren önek.
candidus, -a, -um(L)
Parlak beyaz; beyaz giymiş; parlayan, aydınlık
cantharidatus, -a, -um
Kantarid içeren.
canescens, -ntis
Grimsi
caninus, -a, -um(L)
Köpekle ilgili, köpege ozgu.
caninus, -i
Köpek dişi (insanda); musculus levator anguli oris.
canis, -is(L)
Köpek.
canities, -ei (L)
Saçların ağarması; saçların beyazımsı gri renk alışı; kırlaşma.