appetitus, -us
Güçlü istek, iştah; peşinden koşmak, istemek, -e uzanmak.
Güçlü istek, iştah; peşinden koşmak, istemek, -e uzanmak.
Peşinden koşmak, -e uzanmak, istemek.
Yumurtalık yakınında enli ligamentte mezonefroz kalıntıları.
Kalın bağırsağın seröz katmanından çıkan yağ sarkıntıları
Katkı, ek, ilave; uzantı; organ eki, organın ana bölümüne yapışık olan yan yapı; bir şeye eklenmiş olan, yan oluşum, apendiks vermiformis.
Apendiksle ilgili, apendikse ait; ek, eklenti.
Apendiks anlamı veren önek.
Vermiform apendiks il-tihabı, apandisit.
Apendiks.
Ekler, eklentiler.