Abembiyonic
Blastokistte oğulcuğun oluştuğu bölüme zıt kutupla ilgili; oğulcuk olmaksızın, oğulcuk yokluğuyla ilgili.
Blastokistte oğulcuğun oluştuğu bölüme zıt kutupla ilgili; oğulcuk olmaksızın, oğulcuk yokluğuyla ilgili.
Uzaklaştırılmış.
Orta çizgiden dışa ve yana uzaklaştıran, orta düzlemden dışa ve yana uzaklaştıran; uzaklaştırıcı kas.
Normalden sapma, özden sapma; uzaklaşma, orta çizgi ya da düzlemden uzaklaştırmak.
Orta çizgiden dışarı doğru uzaklaştırma; zorla alma.
Uzaklaştırmak, çıkartmak, ayırmak, çıkartıp ayırmak, bir şeyden kesmek.
Götürmek, uzaklaştırmak, öteye sürüklemek.
Uzaklaştırıcı, çekici, ayıran, açan, orta çizgiden ya da orta düzlemden dışa doğru uzaklaştıran, ab-düksiyon yaptıran.
Orta çizgiden dışarı doğru uzaklaştırma; götürme, sürükleme anlamları veren önek.
Karın, karınla ilişkili anlam veren önek.