enophthalmus
Göz küresinin içe doğru çökmesi, göz küresi çöküklüğü.
Göz küresinin içe doğru çökmesi, göz küresi çöküklüğü.
Göz küresinin içe doğru çökmesi, göz küresi çöküklüğü.
Boşaltıcı, boşaltıcı kanal; dışarı götüren.
Kafein iyodür eliksiri, diüretik etkili bir eliksir.
Gözkapaklarının süreğen yangısı ve şişmesiyle belirgin durum.
Köpüren, köpürücü.
Götürücü, merkezden çevreye götüren, merkezi sinir sisteminden çevreye uyartı ileten; götürgen.
Merkezden götüren, bir yapıdan uzağa taşıyan, götüren, götürücü, götürgen.
İfa, icra; tamamlama, üs¬tesinden gelme, randıman, işleyim, verim, üretkenlik; etkileme, neden olma, meydana getirme; bitirme, tamamlama.
Sütanne, mürebbiye; dadı.