purpura, -ae (L)
Eski Finike’de erguvanı boya çıkarılan bir sümüklü böcek; kılcal damarlardan sızan kan nedeniyle deri ve mukozalarda kırmızı-mor renkli, nokta biçiminde yaygın kanama odakları görülmesi ile belirgin durum
Eski Finike’de erguvanı boya çıkarılan bir sümüklü böcek; kılcal damarlardan sızan kan nedeniyle deri ve mukozalarda kırmızı-mor renkli, nokta biçiminde yaygın kanama odakları görülmesi ile belirgin durum
İrinleşme, cerahat oluşumu.
Bağırsak mukozasına seröz ya da hemorajik sızıntılara bağlı purpura.
Anjiyonörotik ödem, peteşi, deri ve müköz zar hiperestezisi ile belirgin durum
Adolesan erkeklerde başlıca bacaklarda annüler lezyonlarla belirgin bir durum
Şiddetli ve fatal idyopatik tromnositopenik purpura biçimi
bk. idiopathic thrombocytopenia purpura.
İğne ile girme, delme; delici araç yarası.
Arı, saf, temiz.