depurativus, -a, -um
Temizleyici, kan temizleyici.
Temizleyici, kan temizleyici.
Reçete kısaltması dep.; temizlenmiş
Deri, deri türü, deri durumu, deri katmanı ya da deri hastahğı anlamı veren önek.
bk. depuratus.
Denşirime uğramış, denşirik, tağşiş edilmiş, doğal niteliği bozulmuş.
Diş ya da diş biçimindeki oluşum; ikinci boyun omurunun dişe benzeyen çıkıntısı
Suyunu yitirme, kuruma.
Delirmek, çddırmak, ive-ğen beyin sendromu, iveğen bilinç bulanıklığı; halusinasyon, hayal görme, huzursuzluk, heyecan, telaş ve oryantasyon bozukluğu ile belirgin durum, çılgınlık.
Temizlemek, arıtmak, durultmak.
Yatış biçmiyle ilgili, yatar durum, yatış biçimi