-ferous
Taşımak, kaldırmak, üzerinde bu-lundurmak, getirmek, meydana getirmek, -e neden olmak, üretmek, ürün vermek, sonuç vermek, -e yol açmak; taşıyıcı, taşıyan, yapan, meydana getiren, oluşturan anlamları veren sonek.
Taşımak, kaldırmak, üzerinde bu-lundurmak, getirmek, meydana getirmek, -e neden olmak, üretmek, ürün vermek, sonuç vermek, -e yol açmak; taşıyıcı, taşıyan, yapan, meydana getiren, oluşturan anlamları veren sonek.
Döllenebilir, döllenen; verimli, üretken, doğurgan.
Verimlilik, doğurganlık.
Kalça kemiği ile diz arasındaki kemik, uyluk kemiği, femur; uyluk bölgesi, kalça ile diz arasındaki bölge.
Darbe, çarpma; kuvvetle vurmak, dövme, itme, vuruş, kesiş, çarpış.
Darbe, çarpma; kuvvetle vurmak, dövme, itme, vuruş, kesiş, çarpış; vahşilik, hoyratlık, azgınlık, şiddet.
Yapmak inşa etmek, kurmak, dikmek.
Döllenebilen, çocuk doğurma yeteneği olan, doğurgan.
Femur teriminin çoğulu.
Yüksek ateşe bağlı huzursuz ve endişeli durum; ateşin yükselmesinden aşırı derecede korkma.