endocrine
İçsalgı; içsalgı yapan, içsalgı beziyle ilgili; salgısını doğrudan kana veren.
İçsalgı; içsalgı yapan, içsalgı beziyle ilgili; salgısını doğrudan kana veren.
Kalbin içzarı, endokard, kalbin iç yüzünü döşeyen seröz zar; büyük kan damarlarının endoteli ile devam eder.
Adet kanamasını uyaran, âdet kanamasının başlamasını sağlayan.
Boşalmayı sağlayan kanal ya da geçit; boşaltım kanalı.
Boşaltıcı, boşaltıcı kanal; dışarı götüren.
Kan anlamı veren sonek.
Embolus nedeniyle bir damarın tıkanması, emboli; ara dönem.
Yazıda ve konuşmada bazı sözcüklerin yerlerini boş bırakarak tamamlanmasını dinleyene ya da okuyana bırakma; psikanaliz sırasında hastanın anlamlı fikir ve sözcükleri atlaması; oval.
Kan damarlarının genişlemesiyle giden deri ve deri altı dokusu büyümesi.
Skrotum akkan damarlarının fılaryalarla tıkanamsı nedeniyle oluşan skrotum büyümesi.