bulla, -ae (L)
Su dolu kabarcık; kesecik, kabarcık; bül; içinde sıvı bulunan vesikülden küçük deri kabarcıkları, epidermiste ya da epidermisin hemen altında seröz sıvı ile dolu kabarcıklar; köpük; fokurdayarak kaynamak
Su dolu kabarcık; kesecik, kabarcık; bül; içinde sıvı bulunan vesikülden küçük deri kabarcıkları, epidermiste ya da epidermisin hemen altında seröz sıvı ile dolu kabarcıklar; köpük; fokurdayarak kaynamak
Gerdan, çene altında sarkık derinin oluşturduğu çene içimindeki görünüm.
Deride sınırlı bir bölgeye kısa süreli olarak uygulanan ışın tedavileri.
Alt çenenin deri derecede kısa ya da geride olması, kısa çenelilik.
Birbirini izliyormuşçasına kısa aralıklarla nöbederi tekrarlayan ve bu nedenle sürekli nöbet varmış gibi değerlendirilebilen sıtma.
Yüksek derişimde sinnamik asit ve benzoik asit içeren antiseptik bir reçine.
Derinlik, denizlerin derinliği; deniz dibinde yaşayan canlılar; deniz dibi canlıları.
Derin.
Derin anlamı veren önek.
Derinlik