Abientis
Uzaklaşan; sona eren, son bulan, sonuçlanan.
Uzaklaşan; sona eren, son bulan, sonuçlanan.
Uzaklaşan, sona eren, son bulan, sonuçlanan.
Kaldırıp atmak; dağıtmak; cesaretini kırmak; zayıflatmak.
Gitme, ayrılma, uzaklaşma.
İğrenç, tiksindirici, çirkin.
İğrenç, tiksindirici, çirkin.
Köprü; sürgü.
Ayrılmak, sapmak, kaçmak.
Testislerin normal iniş kanalının dışında bulunması.
Adet döneminde rahim dışı bir yerden kan gelmesi.